Titanomakhia veya Titanlar Savaşı. Yunan mitolojisinde, insanların yaratılışından önce iki ilahi ırk arasında Titanlar ve Olimposlular 11 yıl sürmüş savaşlara verilen isimdir. Titanların merkezi Othrys Dağı, Olimposluların is Olimpos Dağı'dır. Tanrıların Savaşı veya Titan Savaşı olarak adlandırıldığı da olmuştur. Bu savaş, Zeus'un babası Titan Kronos'a karşı Uranüs'un çocukları Kykloplar ve Hekatonkheirleri yer altından kurtarmasıyla başlar.
Zeus Kronos'un karnından daha önce Kronos tarafından tek lokmada yutulmuş olan Poseidon, Hades, Demeter, Hera, Hestia'yı çıkartır. Hekatonheirler ve kykloplar Zeus'a minnettar kalır ve ona yakıcı şimşekleri ve ateşi hediye ederler. Böylece Zeus gücüne güç katmış olur. Kronos'u yenmiştir.
Zeus büyüyüp güçlenerek babası Kronos'la dünya hakimiyeti için savaşa girer. Bu savaşta Kronosun kardeşleri ve anneleri Gaia Kronos'u Zeus'un kardeşleri ve annesi Rhea Zeus'un tarafını tutar. Titan Okeanos ve eşi Tethys ise tarafsız kalırlar....Sonunda Zeus 11 yıl süren savaşı kazanır.
Titanları yenen Olymposlu tanrılar bu kez de Gigantlara karşı koymak zorunda kalmışlardır. Çocuklarına yaptıkları yüzünden Uranos'a hınç duyan Gaia, bir Titan olan oğlu Kronos'u babasına karşı kışkırttı, Kronos da babasının erkeklik organını bir orakla kesip denize fırlattı. İşte kesilen bu organın kanından mitoloji açısından önemli bazı varlıklar türedi. Bunlardan ilk grup yaratık Devler (Gigantlar), ikinci grupsa Erinyslerdir.
Gigantlar, Titanlar Savaşıdaki yenilginin öcünü almak isteyen anneleri Gaia'nın kışkırtmasıyla Olympos tanrılarına savaş açmışlardır. Gaia, her on iki Olympos tanrısına karşılık on iki Gigant yaratmıştır. Her biri yaratıldığı tanrının tam tersidir. Boyları genelde mitlerde 12 metredir. Gigantları yalnız ölümlü bir insanın yenebileceğini bildiren bir kehanet yüzünden Olymposlular Herakles'e başvurmuşlardır.
Aphrodisias Agorası
Bir söylenceye göre Trakya'da bir diğerine göre Arkadia'da meydana gelen savaşa tüm Olymposlu tannilar ve en önemlileri Alkyoneus, Ephialtes, Eurytos, Enkelados, Mimas, Pallas, Polybotes ve Porphyrion olan gigantlar katılmıştır.
Alkyoneus, Apollodorus'un bildirdiğine göre Porphyrion ile birlikte Gigantların liderlerinden biridir. Kendi memleketinde savaşırken ölümsüz olan Alkyoneus, Herakles tarafından öldürülmüştür. Pindar'a göre ise gigantı Herakles ve arkadaşı Telamon öldürmüştür.
Herakles ile Alkyoneus
Zeus, Athena ve Herakles gigantlara doğru ilerlerken.
Alkyoneus, Athena, Nike ve Gaia (?), Pergamon Altarı
Gigant Enkelados, Euripides'e göre Athena tarafından, Gorgo başlı kalkanı (aegis) ile öldürülmüştür. Apollodorus'a göre bu gigant, Athena tarafından Sicilya Adası'na gömülmüştür. Virgil'e göre Zeus'un yıldırımlarıyla ölen gigant; Claudian'a göre ise Etna Dağı'nın altına gömülmüştür.
Athena ve Enkelados, Selinus E Tapınağı
Gigant Pallas da yine Athena tarafından öldürülmüş ve Apollodorus'a göre derisi Athena tarafından kalkan olarak kullanılmıştır.
Gigant Polybotes is Poseidon tarafından Kos Adası'ndan koparılan bir parçanın altında kalmış ve böylece Nisyros Adası oluşmuştur.
Herakles, Hera'ya saldıran Porphyrion'a karşı savaşıyor.
Gigant Eurytos ise Apollodorus'a göre Dionysos tarafından thyrus ile öldürülmüştür.
Hekate ve Klytios
Dioskurlar (Kastor ve Polluks) gigantlara karşı
Hekate ve Artemis
Helios
Pergamon Altarı: MÖ 2.yy'ın ilk yarısı
Leto ve Apollon
Nereus, Doris ve Okeanos
Nyks
Selene
Lapithler, hem efsane, hem de tarihte adı geçen bir Teselya boyudur. Kendilerinden önce bölgede oturan Pelasgları kovarak Pindos, Pelion ve Ossa dağlarinin eteklerine yerleşmişler. Ne var ki adlarına birbirinden çok uzak yerlerde, örneğin Knidos ve Rhodos'ta da rastlanır. Lapith'lerin en başta gelen soyunun atası ırmak tanrı Peneus'tur. Peneus Kreusa (ya da Philyra) ile evlenmiş iki oğlu, bir kızı olmuş. Bu kız Apollon'dan gebe kalarak bir oğul doğurmuş ve adı Lapithes olmuştur. Bu Lapithes'in kendisi boyuna adını vermiş, başka bölgelerde şehirler kuran dört oğlu olmuştur: Phorbas, Periphas, Triopas ve Lesbos.
Kentaur Eurytion, Laodameia'yı düğünden kaçırmaya çalışır. Kentaur, Hayvan derisi pelerin giyiyor ve yaprak taç takıyor ve ağaç dalı tutuyor. Ayaklarının altında içki kabı.
Solunda Pirithous elinde kılıç.
Sağında Theseus elinde topuz. Laodameia (Hippodameia) kaftan, tac, küpe giyiyor. Kentaur onu süslü sandalyeden çekiyor.
Lapith Pirithous'un düğün ziyafetine davet edilen kentaurlar, şaraba alışkın olmadıklarından önce vahşi doğaları ön plana çıkar. Kentaur Eurytion, konuklara takdim edilen gelini kaçırıp tecavüz etmek ister ve diğer tüm kentaurlar kadın ve çocuklara saldırmaya başlar. Çıkan savaşta Theseus, Lapithlerin yardımına gelir; Kentaur Eurytion’un kulakları ve burnu kesilir.
Poseidon’un gözdesi ve onun tarafından yenilmez erkek bir savaşçıya dönüştürülen Lapith Caeneus ise öldürülür. Savaşın sonunda yenilen kentaurlar Teselya’dan kuzeye sürülür.
Efsaneye göre Amazonlar, savaş tanrısı Ares ile Harmonia’nın (ya da Aphrodite'nin) kızları sayılır. Savaşçı karakterleri böylece kaynaklarından da belli olan bu kadınlar, ok ve yaydan başka bir de "labrys" denilen iki ağızlı baltayı silah olarak kullanırlar. Yurtları üstüne kaynaklar birbirini pek tutmaz.
Çoğu efsanede Amazonlar, Karadeniz’de Thermodon (Terme) çayının koyunda Themiskyra şehrini kurmuşlardır. Bu şehir, bugünkü Fatsa ya da Ordu yakınında olsa gerek.
Başka kaynaklar onları Kafkas eteklerine, Trakya’ya ya da Güney İskitya’da Tuna ağzına yerleştirirler.
Amazonların Batı Anadolu’ya yayıldıktan sonra (Pitane, Kyme, Smyrna, Ephesos, Gryneion gibi kentlerin Amazonlar tarafından kurulduğuna inanılır) Yunanistan’a dek sokuldukları ve Atina önünde savaştıkları anlaşılmaktadır. Savaşa Theseus ve Herakles de katılmıştır.
Heraklas Amazon'un kemerini almaya çalışıyor.