Buzul devirleri sonrasında eriyen çok büyük buzul kütlelerinin yol açtığı değişiklikler ise önemli sonuçlar doğurmuştur. Geniş boyutlara erişen buzulların erimesi, kara ve deniz seviyelerinde önemli değişimlere neden omuştur. Deniz seviyesi yükselince yoğun su basmalarına uğrayan kara parçaları ortaya çıkmıştır.
Buzulların erimesiyle deniz sularının yükselmesine "östatik" yükselme denir. Büyük boyutlu buzulların erimesi, buzul baskısı altında bulunan karalar üzerindeki ağırlıkların azalmasına ve dolayısıyla karaların yükselmesine neden olmuştur. Bu yükselemeye de "izostatik" yükselme denir.
Mezolitikte kıyı düzlüklerindeki geniş alanlar, avlanmak için oldukça uygun alanlardı. Ancak deniz seviyesinde giderek artan yükselmeler nedeniyle tamamen yok olmuşlardır.
Dolayısıyla birçok bölgede erken Mezolitik kıyı yerleşimlerini bugün için göremiyoruz. Bununla birlikte mükemmel bir biçimde korunmuş olan sular altındaki birçok yerleşim yeri keşfedilmiş ve bunların kazısı yapılabilmiştir. Buna örnek olarak Danimarka'daki "Tybrind Vig" yerlelim yerini gösterebiliriz.
MÖ 5200-4000
Tybrind Vig, özellikle organik kalıntıların olağanüstü korunmuş olmasıyla dikkat çeker. Deniz altındaki oksijensiz tortul tabakalar sayesinde ahşap, kemik ve diğer organik malzemeler günümüze kadar bozulmadan ulaşabilmiştir.
Mikrolit aletler, balıkçılık gereçleri (zıpkınlar, ağ kazıkları, kancalar), ahşap kanolar ve çeşitli hayvan kalıntıları bulunmuştur.
Mezoliltik dönemde yaşayan avcı-toplayıcı topplulukların kıyı yaşamı, geçim stratejileri ve çevreyle olan ilişkileri hakkında çok değerli bilgiler edinilmiştir. Aynı zamanda bu alan, Avrupa'da Neolitik'e geçiş süreciyle ilgili önemli ipuçları sunmaktadır.
Hızlı küresel ısınma, Avrupa'daki hayvan ve bitki topluluklarında değişime neden olmuştur. Pollen analizleri, MÖ 6000'de kuzey Avrupa'nın geç buzl açık tundrasından, karışık meşe ağaçlık alanına doğru bir geçiş aşamasını ortaya koymuştur.
Kızıl geyik gibi çeşitli hayvanlar gruplar halinde ormanlık alanlara yayılarak adapte olurken, ren geyiği gibi geç buzul döneminin bazı iri otçulları Avrupa'nın adha da kuzeyine doğru göç etmişlerdir.
Ormanlık araziyi seven karaca ve yaban domuzu gibi hayvanlar yaşam alanlarını genişletirken mamut gibi diğer iri soğuk iklim kara hayvanlarının nesli tükenmiştir.
Büyük av hayvanlarının değişimiyle yabani kümes hayvanları ve su kaynaklarında barınan küçük av hayvanlarının bollaşması ve çeşitliliği artmıştır.
Güney Avruğa'da ise bitki ve hayvan topluluklarının dğeişimi daha az cereyan etmiştir. Dolayısıyla Avrupa'nın güney bölgelerinde Pleistosen-Holosen geçişindeki ekonomik devamlılığın izlerini oldukça yüksek oranlarda görebiliriz.
Pastglasiyel dönem ile baslayan en önemli değişme, kuzey Avrupa kara parçaları üzerindeki buzul alanlanmn, step ve tundra yapısından büyük boyutlu ormanlarla kaplanmaya başlamasıdır.
Isının çok kısa bir sürede 8 dereceden 12 dereceye yükseldigi Preboreal iklim aşamasında; söğüt, huş ve çam ağaçlar görülür. Bu dönem Mezolitiğin I. aşamasıdır.
Bu dönemde fauna; bir yandan tipik tundra ve step türlerinden oluşurken, diğer yandan kendilerini ormanlık alanlara adapte etmiş olan türler ile temsil edilir. Ren geyigi, kutup yaban tavşanı, kutup tilkisi ve kutup yaban kazı gibi tundra; öte yandan yaban atı ve kunduz gibi step türleri yaşamlarını sürdürürken, yaban domuzu, sığın ve alageyik gibi orman türleri ortaya çıkmaya başlamıştır. En erken köpek evcilleştirme bu aşamada karşımıza çıkar.
Bu aşamada ısı giderek artar. Meşe, akağaç, karaağaç, ıhlamur ve fundalık alanlarda fındık ağaçları geniş çapta yayılma gösterir.
Bu aşama Mezoliğin II. aşamasıdır.
Bu aşamada ren geyiği yaşamını sürdürürken, buna karşılık ormanlarda ve göllerde yaşayan hayvan türlerinde sayıca artış görülmüştür. Evcil köpek türünün standartlaşması bu dönemdedir.
Atlantik iklim yapısı dediğimiz son dönemde kuzey Avrupa'da bitki örtüsü olarak akağaç ve meşenin ön sırayı aldığı görülmektedir. İşte bu buzul sonrasında ortaya çıkan yeni bitki örtüsüne uyumlu olarak hayvanlar dünyasında da değişiklikler ortaya çıkmıştır. Faruna açısından ren geyiği sayısında azalma; orman, deniz ve göl türlerinde artma başlamıştır. Köpek bu dönemde sıkça görülmeye başlar.
Bu aşama Mezolitik III olarak bilinir.