Heykel: Gerçek boyuttaki eserlerdir
Heykelicik, Figürin: Küçük boyutlu heykeller.
Serbest plastik eser: Kendi başına ayakta duracak şekilde biçimlendirilmiş eser.
Kabartma, Rölyef: Figürlerin arka, alt veya yandan bağlı oldukları zeminden yükseltilerek yapıldıkları eserlere denir. Genellikle mimari yapılarda görülür. Süslemelerde kullanılır. Mezar steli, adak steli üzerinde kullanılır.
Alçak: Oyularak yapılan figürler, arkadaki taş bloke yakın yapılır.
Yüksek: Yüzey üzerinde yükseltilerek yapılan figürler.
Heykel yapımında kullanılan maddeler:
Organik
Ahşap: Antik kaynaklara göre bol bulunuyor, taşa göre daha kolay işleniyor. Bronz heykel yapımında da çekirdek olarak kullanılmıştır. Dış koşullara karşı dayanıksızdır.
Fildişi: M.Ö. 3000 binden itibaren kullanılmıştır. Ege dünyasına yabancı olduğundan büyük olasılıkla ticari yollarla getirilmiştir.
Kemik
İnorganik
Mermer: ince gözenekli ve damarsız tercih edilir. Pigment analizlerinden heykellerin boyalı olduğu bilinmektedir.
Taş ve mermer heykel yapımı için ince uçlu taraklar, matkap kullanılmıştır.
Bronz heykel yapımı için kullanılan teknikler:
Pozitif ahşap özün üzerine bronz levhaların konulup çekiçlenmesi
Döküm tekniğinde negatif hazırlanan özün içine eriyik bronz boşaltılır soğuduktan sonra dış kalıp kırılır.
İçi boş döküm (kayıp balmumu tekniği) : Önce kilden bir öz hazırlanır. Fırında pişirilir. Üzerine balmumu sürülür ve tekrar kil ile kaplanır. Fırınlanınca balmumu erir ve boşluk oluşur ve eriyik bronz bu boşluğa dökülür ve kalıplar kırılırdı. Müzelerdeki gerçek boyuttan büyük bronz heykeller bu yöntemle yapılmıştır.
Kil: Büyük heykel yapmak için uygun değil. Figürin yapımında elde biçimlendirilerek kullanılmıştır. Daha ince işçilik için bir kalıba ihtiyaç vardır. İçi negatif şekilde oyularak hazırlanmış kalıba kil toprağı nemli halde elle yayılır. Nemini kaybeden kil küçülür ve kalıptan alınması kolaylaşır. Erken dönemlerde tek kalıp kullanılırken zaman içinde ikili, çoklu kalıplar kullanılmıştır. Figürini oluşturan parçalar ince bir kil yardımıyla birleştirilir ve ardından eser fırınlanırdı.