Dionysos'un dinsel törenleri de işte bu şarap kutlamalarından esinlenmiştir. Dinsel törenlerde rol alan kadınlar Bakkhalar olarak adlandırılır. Kadınlar çıplak bedenlerini nebris denen benekli ceylan postlarıyla örter, başlarını sarmaşık çelenkleriyle süslerlerdi. Ellerinde, ucunda bir çam kozalağı bulunan, sarmaşık ve asma yaprakları sarılı değnekler (thyrsos) taşırlar. Geceleri ormanların karanlık köşelerinde dağlarda koşarak kendilerinden geçerler, bu sırada doğayla birleşip üstün güçler kazanarak önlerine çıkan vahşi hayvanları parçalarlar. Bu kadınlara vecd (olgun ermişlik) anlarında Thyas, çılgınca kendilerinden geçtikleri anda Maenad/Mainas denir. Tapınakları yoktur, yumuşak serin çimenlerde yatar, açık havada gökyüzüne doğru tapınırlardı. Bakkhaların bu çılgınca tavırları, Kybele törenlerinde kendilerini hadım eden Pessinus rahiplerinin tutumunu çağrıştırır.
İkarios'un ölümü: Dionysos uzun seyahetleri sırasında İkaros adlı bir Atinalının evine misafir olur ve buna karşılık ona asma kütüğü ile şarap armağan eder. İkarios'un kızı Erigone'yle birlikte olan Dionysos'un Staphylos (üzüm( adlı bir oğulları olur. Bir gün tanrı, İkarios'a bir tulum dolusu şarap vererek komşularını şölene çağırmasını ve onlara şarabı tattırmasını söyler. Sarhoş olan komşular İkarios'un kendilerini zehirlediğini sanarak onu sopalarıyla vurup öldürdükten sonra ölüsünü ormana atarlar. Uzun uğraşlardan sonra köpeği Maira sayesinde babasının cesedini bulan Erigone ise üzüntüsünden oradaki bir ağaca kendini asar. Tanrı ise Atinalıları şöyle cezalandırır: iehirde baş gösteren bir delilik sonucunda genç kızlar kendilerini asmaya başlar. Delphi kahini bu olayın İkarios ve Erigone'nin ölümleriyle ilgili olduğunu söyleyince Atinalılar Erigone için bir bayram düzenlemeye başlar.
Lykurgos'un Ölümü: Şarap Tanrısının bu seyahatlerinden ve düşmanlarıyla mücadelelerinden bahseden efsanelerin en önemlisi ve korkuncu Lykurgos ve Pentheus efsaneleridir.
Bir gün Dionysos, bir dağ başında eğlence arkadaşları ile şarap içerek çalıp oynarken Thrakya'nın ünlü ve kudretli kralı Lykurgos, bunları gizlice basıp muhafızları ile çembere aldı. Ok yağmuruna tutu. Yalnız Dionysos denize atlayarak kurtuldu. Arkadaşları; Satyrler, Bakkhalar esir edildi. Bunun cezası gecikmedi ve Lykurgos birdenbire delirdi. Bağları tahrip edip üzüm kütüklerini kesmeye başladı. Asma çubuğu sanarak kendi öz oğlunun kafasını balta ile uçurdu.
Sonra baltayı kendi ayağına indirdi, kesti. Onun acıklı feryatlarını işiten Dionysos ve arkadaşları güldü. Zincirleri kendiliğinden koptu. Serbest kalan arkadaşları Lykurgos'un üzerine atladı. Onu büyük bir kayanın üzerinden panterlerin dolaştıkları bir yere fırlattılar.
Kral Lykurgos ortada Dionysos'un arkadaşını öldürmüş tutuyor. Tanrı, Erinsys'i çağırır elinde ve başında yılanlar var. Solunda çizmeleri ve elinde asası ile Dionysos. arkasında Maenad elinde thyrsos (çam kozalaklı asa) en sağda oturan Hermes.
Pentheus'u Ölümü: Uzak ülkelerden dönen Dionysos, kendi kültürünü yerleştirmek için Thebai'ye gelir. Yanında ellerinde sarmaşıklarla şarkı söyleyen kadınlar da vardır. Dionysos 'un teyzesinin oğlu ve Dionysos dininin Thebai'ye girmesine karşı çıkan kral Pentheus ise bu şarkı söyleyen kalabalığı sevmez, nöbetçileri çağırarak hepsinin yakalamak ister. Yapılan tüm uyarılara rağmen Dionysos'u yakalatır ve şehre getirir ancak Bakkhalar dağlara kaçmışlardır. Dionysos kendini hücreye kapatmaya çalışan Pentheus'un elinden kaçar ve Pentheus ormanlara doğru kaçan Bakkhaların peşine düşer. Onları bulduğu zaman kendi annesi ve kızkardeşleri olmak üzere pek çok Thebai kadının Bakkhaların yanında olduğunu görür. İşte o anda Dionysos, kutsal gücünü kullanarak bütün kadınları çıldırtır. Çıldıran kadınlar, Pentheus'u yabai bir dağ aslanı zannederek üzerine atlayıp parçalarlar. Onu öldürenler arasında kendi öz annesi de vardır. Dionysos bundan sonra tüm kadınların akıllarını başlarına getirir. Pentheusise Dionysos'un bir tanrı olduğunu ancak ölürken anlar.
Ariadne: Tanrı Dionysos Yunanistan'daki maceralarından sonra Naksos Adası'na geçmek ister ve bu amaçla Tyrenalı korsanlardan kendisini gemilerine almasını ister. Korsanlar kabul etmiş gibi görünüp köle yapıp satmak amacıyla Asya'ya yönelirler. Dionysos bunu fark edince küreklerini yılana dönüştürür, gemişlerinin her yanını sarmaşıklarla sarar ve flüt sesleri ortalığı sarar. Asmalar gemiyi sarar ve korsanlar çıldırıp kendilerini denize atar ve yunusa dönüşürler.
Naksos Adasına getirilen Dionysos burada sevgilisi Theseus tarafından terk edilen Ariadne'yi görür ve ona aşık olur. Dionysos elinde taşıdığı tacı çıkarır ve Ariadne'nin başına koyar. Ariadne'nin alnına değer değmez kıymetli taşlarla süslü bu tac uzayıp göğe kadar yükselir ve ebedi olarak orada çakılı kalarak yıldızları oluşturur.
Dionysos ve Ariadne vazo resimlerinde (özellikle de düğün ve cenaze ile ilgili olan kaplarda) evli bir çift olarak genellikle at arabası içinde ya da bir kline üzerinde uzanır şekilde resmedilmektedir. Bu hieros gamos betimleri Anthesteria festivalinde arhon basileus ve karısı tarafından hayata geçirilmektedir.
Dionysos ve Midas: Silenos sızıp kalır ve köylüler onu bulup çiçeklerle donatıp kral Midas'a götürür. Dionysos'un arkadaşı olduğunu tanımış ve onu 10 gün misafir eder. Yemekler, ziyafetler, eğlenceler vs. Ertesi gün Dionysos'a teslim eder ve o da "dile benden ne dilersen" der, yaptığı bu iyilik karşısında. O da "dokunduğum her şey altın olsun" der. Yemek yiyemez hale gelir ve af diler. Paktalos Çayı'na girip yıkanmasını söyler ve bu büyüden kurtulur. Bu zamandan sonra çayın kumları arasında altın kırıntıları görünmektedir.
Dionysos ve Tiyatro: Dionysos kültü kendinden eski diğer kültlerden bazı özellikler devralmıştır. Bu inançla da diğerlerinde olduğu gibi belirli günlerde bazı gösteriler yaplmakta bu gösteriler tıpkı ötekiler gibi yarışma formunda düzenlenmektedir; bunlar yine diğerleri gibi kurbanlar geçit törenleri ve müzikle bağlantılıdır. Ama en önemlisi Dionysos inancı başlangıcından itibaren bireysel kişiliği daha yüce bir varlığa dönüştürmeye meyillidir. Başkasını taklit ederken onun kılığına girmek ise bunu yapmanın en iyi yoludur. Attika Kır Dionysiası'ında geçit törenindeki homoseksüel üyeler hayvan kılığına girerler, bunların eşcinsel Komos sırasında söylediği şarkıdan da komedya türemiştir. Peloponnes'de Dionysos kültünün tapınımcıları, tanrının takipçileri olduklarına inandıkları demonları taklit etmektedir. Bu yönüyle Dionysos kültü, kılık değiştirmiş bu inananları sayesinde ciddi bir dram ya da eşcinsel komedyasının gelişimi için gerekli olan tüm ögelere sahiptir.
Dİonysos inancı ile bağlantı olarak Yunan dünyası içinde zamanla gelişen dithyramboslar, tragedyalar, satyr oyunları ve komedyalar dini olaylardır. Bu yüzden bunlar, belirli zamanlarda düzenlenen Dionysos festivallerinde tanrıya ait kutsal alanlar içerisinde sahnelenmektedir. Dramatik festival şeklinde kabul edilebilecek bu şenlikler, Kır Dionysiası, Lenaca, Anthesteria ve Kent Dionoysiası olarak adlandırılmaktadır.
Dionysos tasvirleri: Dionysos tasvirleri yüzyıllardır değişikliğe uğramıştır. Phallos biçimindeki tahta imgeleri en erken örneklerdir ve üreme gücünü simgelemektedir. Sonra güçlü, sakallı ve giysili olarak tasvir edilmeye başlanır. Başını asma ya da sarmaşık dalları çevreler. Daha sonra çığlak ve zarif bir oğlan tiğine dönüşür. Artık cinsel ve kadınsal unsurları ağırlık kazanmıştır. Elinde genellikle bir thyrsos (ucunda çam kozalağı bulunan sarmaşık ve asma yaprakları sarılı uzun değnek) bir içki kabı (kantharos) ile betimlenir. Kutsal bitkileri asma ve sarmaşık, hayvanları ise aslan, kaplan, vaşak, yunus, boğa ve keçidir.
Themis:
Uranos ile Gaia'nın kızı, yani dişi bir titandır. Hesiodos'a göre Zeus'un Metis'ten sonraki ikinci karısıdır. Homeros'a göre ise Zeus'un tek karısı Hera'dır. Themis, Olympos'ta Zeus'un danışmanlığını ve yardımcılığını yapar, törenleri düzenler, tanrıları toplantıya çağırır, insanlar arasındaki ahlaki düzeni korur. Soleira (kurtarıcı) Themis, gelip geçici olmayan tanrısal yasadır.
Hesiodos'a göre iklim zamanı da simgeleyen Horalar'ın annesidir. (Üç Hora: Eunomis (iyi düzen), Dike (hak ve adalet), Eirene (barış).
Heykellerinde görkemli, ciddi ve ağırbaşlı bir kadındır. Ayırt edici özelliği elindeki terazisidir.
Zeus oturuyor elinde asa. Solunda Hermes elinde asası ve şapkası asılı boynuna ve üzerinde peleriniyle. Themis yerde bir şeyler anlatıyor. Athena miğferi ve mızrağı ile yanında kanatlı Nike.
Musa'lar:
Zeus'un Uranos'un kızı Mnemosyne (Bellek) ile birleşmelerinden doğmuşlardır. Hesiodos'a göre şiir perileri olan Musa'lar 9 tanedir. Apollon ile birlikte ozan ve sanatçıların esin kaynaklarıdır.
Kalliope: Destan ve şiir, güzel söz söyleme sanatı.. Levha ve sivri uçlu kalem
Klio: Tarih. Kağıt tomarı, borazan, kum saati
Euterpe: Lirik şiir. Çift flüt.
Thalin: Çoban şiiri. Komedya. Komedya maskesi, sarmaşık tacı, çoban değneği.
Melpomene: Tragedya. Tragedya maskesi, Herakles'in sopası.
Terpikhore: Korolu şiir, sans, Lyra (lir)
Erato: Cinsel şiir. Kythara
Urania: Gökbilim. Yer küre ve kumpas
Polpymnia: Dinsel şiir, ilahi. Baş örtüsü.
İris:
Yerle göğü birleştiren gökkuşağını simgeler. Zeus'un hazır ve hızlı ulağıdır. Altın kanatları, rüzgar gibi hızlı ayakları vardır. Zeus ve diğer tanrılar arasında habercilik eder. Yeryüzüne, denize, Hades'e inerek kutsal emirleri iletir.
Poseidon ve İris
Hebe:
Zeus ile Hera'nın kızıdı. Gençliğin kişileştirilmesidir. Asıl görevi tanrılara içki sunmaktır. Hebe, Herakles'in karısı olmuş ve güçlülüğün yanında solmayan güzelliği temsil etmiştir.
Eileithyia:
Zeus ile Hera'nın kızıdır. Doğum tanrıçasıdır. Tasvirlerinde baştan aşağı tülle örtülüdür. Bir elini yardım için uzatır, diğer elinde meşale vardır. Bazen diz çökmüş olarak da gösterilir.
Ganymedes:
Phrygia kralı Tros'un oğlu ve ölümlü insanların en güzelidir. Zeus ona aşık olmuş ve sevgilisini bir kartal kılığına girerek kaçırmıştır. Ganymedes böylece ölümsüzlüğe ulaşmış ve tanrıların şarap sunucusu olmuştur.
Helios: Güneş tanrısı. 4 atın çektiği arabada başında ışın tacı olan bir genç olarak tasvir edilir.
Selene: Ay tanrısı. Alnında ya da omuzlarında hilal, elinde meşale vardır.
Eos: Helios ve Selene'nin kardeşidir. Şafağı simgeler.
Boreas: Poyraz ya da Yıldız denilen kuzey rüzgarı.
Zephyros: Karayel denilen batı rüzgarı.
Euros: Doğu rüzgarı
Notos: Lodos
Aiolos: Rüzgarların yöntecisidir.
Okeanos:
Homeros'a göre hem karayı hem denizi çevreleyen, her şeyin ilk ilkesi olan ırmak, deniz sularının, göl, nehir ve kaynak sularının başlangıcıdır. Güneş, Okeanos'un dalgalarından doğup yine dalgalarında batar.
Naiaslar (Naiades):
Dere, ırmak nympheleridir.
Styks:
Okeanos kızları arasında en yaşlısıdır. Bir yealtı ırmağı olan Styks, Charon'un kayığıyla ölülerin ruhlarını taşıdığı nehidir.
Nereus:
Deniz ihtiyarı.
Thetis: (Nereus kızı) Peleus ile zorla evlendirilmiş ve AKhilleus doğmuştur.
Triton: Poseidon ile Amphitrite'nin oğlu.
Siren'ler: Ölüm tanrıçalarıdır. Kuş vücutlu ve kadın başlıdır. Sirenlerin ezgisi denizdekileri ölüme çağırır.
Orman ve Kır Tanrıları
Nympheler
Oreas'lar
Auloniad'lar
Dryad'lar (Dryades)
Satyr'ler: Doğayı simgeleyen cinlerdir. Dionysos alayında yer alırlar. Bel üstü insan bel altı at, tek biçimli. Uzun kuyruklu, at tırnak ayakları, kalkık erkeklik organları var. Kırlarda dolaşırlar.
Sienos:
Koca karınlı, kel bir ihtiyardır. Hep sarhoştur ve bu yüzden satylerin yardımıyla yürür. Hayvan kulaklı ve kuyrukludur.
Pan: Çobanların tanrısı
Kentaur'lar:
Kharon ve Kerberos:
Kharon ölüleri para karşılığında Akheron Irmağını geçiren sandalcı.
Kerberos: ölüler ülkesinin bekçisidir. 3 başlı köpek.
Erinys'ler:
Hypnos (Uyku), Thanatos (Ölüm), Oneiros (Düş):
Thanatos (Ölüm) ve Hypnos (Uyku) Troya savaş meydanından Sarpedon'un cesedini taşıyor. zırhlı savaşçılar olarak betimlenmiş. Hermes, şapkası, pabucu ve elinde kerykeion ile.